Eserler
Yüz Yıllık Sürdürülebilirlik
''Atatürk Portresi''
Eser Adı : Yüz Yıllık Sürdürülebilirlik
''Atatürk Portresi''
Sanatçı : Elif Sözkezsen
Tema : Yeniden Kazanıma Önem
Malzeme : Atık Alüminyum & Atık Demir
Eser Boyutu : 80 x 80 cm
Türkiye’nin önde gelen Grup Şirketleri ile birlikte özel sipariş ile yapılmıştır.
Ulu önderimiz Mustafa Kemal Atatürk’ün portresi, ileri dönüşüm sanatçısı olan Elif Sözkesen tarafından sürdürülebilir sanat ile atıkların yeniden hayat bulmasıyla meydana getirilmiştir.
Şirketlerin üretim sürelerinde ortaya çıkan atık ürünlerin yeniden kazanımıyla oluşturulan bu eser üretimden izler taşırken parçanın bütüne olan etkisine vurguluyor.
Eser Adı : Passaport
Sanatçı : Elif Sözkezsen
Tema : Kollektif sergi otoportre
Malzeme : Tuval üzeri acrylic
Eser Boyutu : 6x4 cm
“PASAPORT 3” 6x4 cm’lik vesikalık ebatlarında yani sınırlı, küçük ve en standart “KİMLİK” boyutundaki tuvaller ile farklı pek çok sanatçının OTO PORTRElerinden oluşmaktadır.
E. Sözkesen bu eserinde kendini ve pek çok hem cinsini tanımladığına inandığı kavramlar olan -I'm Human, I'm Bold, I'm Strong, I'm Passion, I'm Here- kelimerini telle yazı haline getirerek elle üretmeye verdiği önemle birlestirmiştir.
Bu eser Doart Galeri bünyesinde Art Contact İstanbul Haziran 2023 yılında sergilendi.
Eser Adı : '' İkinci Cins '' Yeniden
Sanatçı : Elif Sözkesen
Tema : Cinsiyet Kimliği
Malzeme : Pirinç & Pirinç Atık
Eser Boyutu : 100x50 cm
"Özgürlük, insanın başka bir insan tarafından nesneleştirilmediği bir durumdur."
20. yüzyılın önemli feminist düşünürlerinden ve yazarlardan biri olan Fransız asıllı Simone de Beauvoir'un '' İkinci Cins '' kitabından esinlenilmiştir.
Bu kitap, 1949 yılında yayımlanmış ve kadınların toplumda ikincil bir konumda olduğunu, cinsiyet ayrımcılığının nasıl işlediğini ve kadınların kendi özgürlüklerini nasıl elde edebileceklerini derinlemesine ele almıştır.
Beauvoir, ayrıca kadınların kendi kimliklerini ve kendi amaçlarını belirlemek için özgür olmaları gerektiğini vurgulamıştır. Ona göre,
kadınlar toplumun erkek egemen normlarından bağımsız olarak kendi gerçekliklerini inşa etmeli ve kendi potansiyellerini keşfetmelidir.
Eser Adı: Annelik Yeniden
Sanatçı: Elif Sözkesen
Tema: Toplumsal ve Biyolojik Annelik
Malzeme: Paslanmaz Çelik
Eser Boyutu: 110x50 cm
Günümüz patriarkal toplum ile annelik, mit haline gelerek kadınların da rızası alınmış bir biçimde toplumsal bir kavram yaratıldı. Anneliğin kutsallığı öne sürülerek annenin kendinden arttırıp çocuğuna vermesi toplum tarafından kabul gördü.
Toplumsal annelik kavramı ile kadının çocuğa dair tüm sorumluluğu isteyerek üstlenmesi, bunun bir statü haline getirilmesi, patriarkal düzene göre '' iyi anne '' olma kaygısı gibi sorunsalları meydana getirdi.
Günümüzde annelik kavramı; kadının kendisi için açtığı bir alanda çocuğunu ihmal ettiği hissi uyanarak kendisini yetersiz hissetmesini sağlayan bir durum halini aldı.
Ebeveynlik olgusu sadece kadına dayatılarak annenin çocuk bağlılığı, yerini bağımlılığa bırakır bir duruma geldi.
Bu eser kadının salt anneliği yaşayamadığını, toplumsal anne figürüyle çocuğuna ve kendine yarattığı baskıyı betimler.
Günümüzde annelerin çocuklarına bağlılık mı yoksa bağımlılık mı duyduklarını sorgulamayı hedefler.
Eser Adı: Kendin
Sanatçı: Elif Sözkesen
Tema: Kadın Bedeni
Malzeme: Paslanmaz Çelik Plaka
Eser Boyutu: 80 x 110 cm
İnsanın kendi bedenini tanıması, bedenine saygı duyması ve ona sahip çıkması kendine karşı bir sorumluluğudur.
Kişinin kendi bedeninde hak ve söz sahibi olma durumu tarihte tüm dönemlerde özellikle kadın bedeni üzerinde baskılanmıştır.
Kadının menstrual döngüsünün gizli tutulması, o dönemin dini eylemlerde dahi aciz görülmesi, bakireliğin kontrolünün babadan eşe devredilmesi, kadının orgazm yaşaması gibi pek çok kavramda kadın bedeni baskılanır. Kadının kendi bedenini salt bir biçimde tanımamasını tetikler.
Bu eser; kadınların kendi bedenlerinin farklı hazlarının farkında olmalarını, kendi bedenlerini tanımalarını ve tüm bu konulardaki yetkinin kendilerine ait olduğunu fark etmelerini amaçlar.
Cinsiyet rollerinin öğrenilmesi, erken çocukluk döneminde başlar. Özellikle bedenin olgunlaşmasının artış gösterdiği ergenlik çağında sosyal roller pekişir. Başka bir değişle çocukluktan ergenliğe geçiş sadece biyolojik bir olay olmayıp aynı zamanda toplumsal ve kültürel bir olaydır.
Kadınlarda menstrual döneme geçiş törenlerin tam aksine aile fertleri arasında dahi gizlenilen, utanılan bir biçimde süregelir. Bu durumun kadın üzerinde yarattığı baskıyla kadın kendi bedeninden dahi yabancılaşır.
Bu eser, kadınların menstrual döneme geçiş yaptıklarına erkeklerin de erginleme törenlerine bir atıf niteliği taşımaktadır.
Eser Adı: Menstural Tören
Sanatçı: Elif Sözkesen
Tema: Cinsiyet Rolleri
Malzeme: Paslanmaz Çelik
Eser Boyutu: 90x45 cm
*Bu eser Roma'da özel bir reklam ajansı tarafından alınmıştır.
Ülkemizde sünnet uygulaması, dini bir geleneğin yerine getirilmesi yanında sosyal statü göstergesi olarak da kullanılır. Yapılan uygulamalar patriyarkal düzenin, erkek çocuklar için küçük yaşta benimsenmesini sağlar. Kendisine sünnet olduğu için şaşalı bir tören hazırlanan çocuğa, bu kutlamanın artık erkekliğe ilk adım attığı için yapıldığı öğretilir.
Kadınlarda menstrual döneme geçiş törenlerin tam aksine aile fertleri arasında dahi gizlenilen, utanılan bir biçimde süregelir. Bu durumun kadın üzerinde yarattığı baskıyla kadın kendi bedeninden dahi yabancılaşır.
Bu eser, kadınların menstrual döneme geçiş yaptıklarına erkeklerin de erginleme törenlerine bir atıf niteliği taşımaktadır.